İlklerimiz

Sektörde hep ilklere imza atan olduk. Ders kitabı olmayan çevre dersi için çocuklara hazırladığımız Türkiye’nin ilk ve tek çevre dergisi SİNCAP’la başlayan yolculuğumuzda hep yenilikler hep farklı büyük fikirler peşinde koştuk.

İstanbul’daki ilk projemizle Türkiye’nin ilk kurumsal sosyal sorumluluk çevre projesine imza attık. Proje ile Türkiye’de yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalan İzmir Kuş cennetindeki kuşlara CANSUYU getirdik. Bu projemizle dünya çapında iki ödüle layık görüldük. BİRLEŞMİŞ MİLLETLERİN ÇEVRE ÖDÜLÜ ile onurlandırıldık. Bu da sektörde BM'den alınan ilk ödüldü ve ilk ödülün sahibi olarak tarihe geçtik.

Tetra – Pak‘ın sponsorluğunda Milli Eğitim Bakanlığı'nın katkılarıyla Çevre Bakanlığımız ile ortaklaşa uluslararası çapta DÜNYANIN İLK ÇOCUK ÇEVRE KURULTAYI'nı gerçekleştirdik.
Ankara’da bir araya gelen yerli ve yabancı 12-14 yaş gurubundaki 200'e yakın çocuğun iki günlük toplantı sonrası hazırladığı çevre manifestosunu tüm dünya liderlerine gönderilmesi isteğimizle dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e takdim ettik.

Buharlı lokomotifli CİF TRENİ ile şehir şehir Türkiye’yi dolaştık. Trendeki 90 günlük yaşamla erişilmesi güç bir rekora imza atan Cif Adamlarımızla; ''Şehirlerimiz de evlerimiz kadar temiz olsun'' mesajını verdik.

Osmanlının 700.kuruluş yılında 500 yıllık tarihi ile Osmanlı'nın simge yapısı tarihi TOPKAPI SARAYI Müzesi için bir proje gerçekleştirdik. Topkapı Sarayı'nın dış taş mermer yüzeylerinin RESTORASYON VE KONSERVASYONU ile yine bir ilke imza atmanın onurunu ve gururunu yaşadık.

Yarattığımız bir Cif adam efsanesiyle köşe bucak temizlik yapmadık yer bırakmadık. ''Geçmişin Işıltısı Gelecekte de Parlasın'' söylemiyle tarihi yenileme projeleriyle Taksim Anıtı ve Kuruçeşme’deki Kadın Efendi Çeşmesi restorasyonu ve temizliği ile Topkapı ile başlayan Cif Adam olgusunu pekiştirdik.

Rama için medeniyetin beşiği olan Anadolu’muzdaki yeme içme kültürünü anlatacak projeyi yarattık. Proje İdolü Karacahöyük'den çıkan emziren kadın heykelciliği olan Rama Lezzetin Öyküsü sergisinden; Paleolitik dönemden günümüze kadar Anadolu’da yaşayan medeniyetlerin yeme içme kültürünü arkeolojik ve etnografik obje ve eserlerle insanlara anlatmaya çalıştık.

Ankara ve İstanbul’daki sergilerde binleri ağırlamanın gururunu yaşarken yine bir ilke imza attık. Dünyanın ilk sıvı margarini lansmanı için kapalı mekanda Türkiye’de ilk su perdesindeki lazer şovunu yaparak olmazı oldurduk. Conrad Otel balo salonundaki su perdesindeki lazer şovla bin kişilik satış grubuna dünyanın ilk sıvı margarini Tadım’ı tanıttık.

Türkiye’nin ilk kolası, Kola Turka’yı da tanıtmak bize nasip oldu. Link, Çamlıca ve Sunny ile gazoz pazarına giren Ülker, COLA TURKA’yla büyük bir sürpriz yaptı. “TÜRKİYE’NİN KOLASI” sloganıyla yola çıkan Cola Turka’daki mesaj şöyleydi; “Yerli lezzeti henüz tatmadıysanız, kolasının bildik cola, turkasının da bizim turka olduğunu hissetmeniz için size ikram etmekten mutluluk duyuyoruz “Turkanın Kolası Cola Turka”  pek çok yayın organında yılın en başarılı lansmanı seçilmesinin yanı sıra basında en fazla haberi yapılan ürün unvanını da aldı.

İzmir’den aldığımız küçük bir bilgi ile yollara düştük. Antik çağda adı KLAZOMENAİ olan Urla’da yapılan bir kazıda ele geçen verilere göre de zeytinyağı atölyesi olması muhtemel bir yapı olduğunu yolundaki bilgilerle kazı sorumlularını karşına çıktık ve DÜNYANIN EN ESKİ ZEYTİNYAĞI ATÖLYESİ'nin aslına uygun ayağa kaldırılması ve o günkü teknikle elde edilen yağ ile dünyada ve Türkiye’de yine bir ilke imza attık. Bu projede bir başka önemli olay kaybettiğimiz ünlü tiyatro sanatçısı, gurme ve gazeteci yazar Ergun Köknar’ın sorularıyla zeytinyağında SOĞUK PRES tanımını ile tanıştık.

2600 yıllık tarihi olan işlikte zeytinyağının soğuk su ile ayrıştırıldığının anlaşıldığı İfade eden kazı başkanın bu ifadesi soğuk pres tanımını o günden sonra zeytinyağı üreticilerinin ve dolayısıyla bizim de hayatımıza soktu. Bu projemizle Amerika, PRSA'dan muhteşem olarak addedeceğimizi bir ödüle layık görüldük. İlk kez Amerika sınırları dışındaki bir PR ajansına verilen bu ödülle bir ilke imza atarken bu ödülü Türkiye’ye getirmenin onurunu yaşadık.

Ürünümüz Frito Lay için Okuma Odaları projesi ile oldukça ses getiren bir projeye imza attık. Nusaybin Mardin ve Diyarbakır’da açtığımız okuma odaları ile ilkokul çağına gelen çocuklara okul öncesi hazırlık eğitimlerinin verilmesi sağlandı. Proje Frito Lay’in desteğinde; Milli Eğitim Bakanlığı, İçişleri bakanlığı ve GAP idaresi ile ortak yürütüldü.

İlklerimize, Omo Kadınlar Kulübü ile devam ettik. Kulüp üyesi kadınlarla öncelikle duygusal bağ oluşturan, onlara kendilerini özel ve önemli hissettiren, yeteneklerini ve becerilerini ön plana çıkarmalarına yardımcı olan OMO Kadınlar Kulübü, OMO’yu gerektiğinde kadınların sığınacağı bir çatı haline getirmeyi başardı. Bu durum kadınların kulübe duygusal olarak bağlanmasına neden oldu.

Mavi akım projesinde Karadeniz’e boru döşeyen dev Saipem 7000'in boğazdan geçişi saatleri aldı. Köprü nedeniyle aldığı su ile seviyesini düşüren Saipem 7000'in Karadeniz’e geçişi 8 kamera ile yerli ve yabancı TV kanallarına canlı aktarıldı.

İngiliz Emlak Şirketi Parador Properties’in Birlikte Yaşam (Living Together) projesi protokolü Didim’de imzalandı. Proje; yaşamak için Didim ve Bodrum’u seçen yabancılar ile yerel halkı kaynaştırmayı amaçlıyordu.