
Ödüllerimiz


SILVER ANVIL
awards
Bu ödülü alan ilk Türk PR Ajansıyız
PRSA'nın (Public Relations Society of America) Silver Anvil , IPRA'nın (International Public Relations Assocation) Golden World Award ve Mükemmelik (Excellence) ödülleriyle sektörde ilklere imza atan Türkiye’ye verilen ilk Birleşmiş Milletler Çevre Ödülünün de sahibi olan greenactive PR'ın mükemmeliyetçi anlayışıyla gerçekleştirdiği çalışmalarını zaman tünelinden sizlere sunuyoruz. greenactive PR’ın IPRA’dan ödül alan projelerinin bazıları Avrupa'da ki pek çok üniversitede Case Study olarak okutuluyor.
PRSA ödülleri de Amerika Birleşik Devletleri'nde 1946'dan beri PR’da mükemmeliyetin simgesi yaratıcılık, araştırma ile en üst profesyonellik performansına ulaşmış en mükemmel halkla ilişkiler çalışmalarına veriliyor.




ULUSLARARASI
ÖDÜLLERİMİZ
RAMA Cansuyu
CİF Temizlik Treni
Restarasyon ve Konservasyon Projesi
RAMA Lezzetin Öyküsü Projesi
KLAZOMENAİ Antik Zeytinyağı İşliği Projesi
NOVARTİS Sağlık Vagonu
ULUSAL ÖDÜLLERİMİZ
Dünya Tüketici Günü Ödülü
İst. Uni. İletişim Fak. 1998 Yılın En İyi PR Ajansı Ödülü
T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çevre Beratı
İst. Uni. İletişim Fak. 1999 Yılın En İyi PR Ajansı Ödülü
Cif Topkapı Sarayı Projesi
Klazomenai Projesi

Dünya Kuşların Başkenti
RAMA Cansuyu Projesi ile Can Buldu


IPRA Golden World Award
IPRA Certificate of Excellence


Yıllardır kuşların başkenti olarak bilinen, tatlı ve tuzlu eko sistemlerinin bir arada bulunduğu önemli sulak alanlarından İzmir Kuş Cenneti; İzmir’in 30 kilometre kuzeyinde Çiğli, Menemen ile sınırlanmış
8000 hektarlık alandır.
Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bulunan Tepeli Pelikanların ve İzmir Yalı Çapkınlarının yanısıra, Flamingoların ve daha yüzlerce kuş türünün barındığı bu alan, binlerce yıl yaz ve kış göçmen kuşların vazgeçilmez mekanı Gediz nehrinin yatağının değiştirilmesi, tarım alanlarında kullanılan zirai ilaçlı sulara ek olarak bölgede baş gösteren kuraklık, kuşların üreme, beslenme ve konaklama alanı sazlıkları yok etti. Bu nedenle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan İzmir Kuş Cennetini tek kurtaracak olan tatlı suyun bir an önce bölgeye getirilmesi zorunlu olmuştu. İşte bu anda greenactive PR’ın hazırladığı “Cansuyu” projesini ile başlatılan çalışmalar sonucun çevrede sondajlar yapılmış, kuşların ihtiyacı olan sazlıklara 5 kilometre uzaklıktaki terkedilmiş Süzbeyli köyünde bulunan cansuyu, 5 ay gibi kısa bir sürede bölgeye akıtıldı.
CANSUYU halen akmaya ve bölgeye can vermeye devam ediyor
Ekolojik denge korunduğu, kuşların yaşaması için gerekli su sağlandığı sürece dünya kuşlarının başkenti olarak anılan İzmir Kuş Cenneti değişik türlerdeki kuşların barındığı ve ürediği bir yer olmaya devam edecek.
Çünkü biliyoruz ki;
”Bir Gün Gider de Dönmezlerse Kaybolan Kuşlar Değil; Yaşam Sevincimiz Olacak."
Böyle bir cenneti yok olmaktan kurtarmanın ve bu cenneti gelecek nesillere bırakmanın onurunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. greenactive PR bu hizmeti insana ve doğaya sevgi borcu bildi. Daha güneşli, daha güzel bir dünya için.
greenactive PR bu projesiyle IPRA Golden World Award ve Birleşmiş Milletler özel ödülüne layık görüldü.

CİF Temizlik Treni
Şehirlerimizde Evlerimiz Kadar Temiz Oldu



IPRA Golden World Award
IPRA Certificate of Excellence
Şehirlerimiz de Evlerimiz Kadar Temiz Oldu
Ev temizlik ürünü Cif için hazırladığımız Cif Temizlik Treni Projesi aralıksız 65 günlük seferi ile TCDD tarihine
bir rekor olarak geçti.
Tren, “Hedefimiz Temiz Şehir" ve "Şehirlerimiz de evlerimiz kadar temiz olsun" mesajı ile Anadolu’da treninin geçtiği tüm bölgelerdeki il ve ilçelere uğradı. Yaklaşık 5 bin kilometreyi bulan Cif Temizlik Treni Seferi'nde, TCDD'nin beş tarihi buharlı lokomotifi kullanıldı.
Üç etapta gerçekleştirilen sefer sırasında, il ve ilçelere uğrayan Cif Temizlik Treni gittiği her yerde törenlerle karşılandı. Trenden inen “Cif Adamlar” il ve ilçelerin önemli merkezlerini, meydanlarını, binalarını, heykellerini temizledi.
“Cif Adamlar” her gittikleri şehirde numune ve broşürler dağıttı. Özel animasyon gösterilerinin yanı sıra, çiçekler ve ağaçlar dikerek, çevre düzenlenmesine de katkıda bulundu. Cif Temizlik Seferi Projesi, bugün iletişim fakültelerinde örnek proje olarak öğrencilere sunuluyor.
greenactive PR , Cif Temizlik Treni ile Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği IPRA’nın, Dünya Altın Ödülü’ne
layık görüldü.

Topkapı Sarayı Tarihi Yenileme Projesi



IPRA Golden World Award
IPRA Certificate of Excellence


Fatih Sultan Mehmet döneminden başlayarak 19. yüzyıl ortalarına kadar Osmanlı sultanlarının ikametgâhı ve devletin yönetim merkezi olarak işlevini sürdüren Topkapı Sarayı, günümüzde dünya kültür mirasının en önde gelen saray-müzelerinden biridir.
Saray yapıları, yüzyıllarca süren yaşam sürecinde çeşitli nedenlerle aşırı bir kir tabakasıyla kaplanmış bulunmaktaydı. Cif, Topkapı Sarayı’nın 500 yıllık tarihinde ilk defa bu kadar geniş kapsamlı gerçekleştirilen temizlik projesini üstlenerek bir ilke imza attı.
Topkapı Sarayı Müzesi Müdürlüğü ve İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkez Laboratuarı Müdürlüğü’nün işbirliği ile hayata geçirilen
“Topkapı Sarayı Müzesi Dış Taş ve Mermer Yüzeylerinin Restorasyon Konservasyon ve Temizliği”
projesinde 15 kişilik Cif Ekibi görev aldı.
Cif Temizlik Treni Seferi ile başlattığı toplumsal sorumluluk projelerine, Osmanlı İmparatorluğu’nun 700. kuruluş yıldönümü nedeniyle “Geçmişin Işıltısı Gelecekte de Parlasın” sloganıyla Topkapı Sarayı Tarihi Yenileme Projesi ile devam eden Cif kültüre ve tarihe sahip çıktığını bir kez daha gösterdi.
greenactive PR tarafından projelendirilen, Topkapı Sarayı ProjesiI Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği IPRA’nın, Dünya Altın Ödülü’ne layık görüldü.

Topkapı Sarayı Dış Taş ve Mermer Yüzeylerin Restorasyonu ve Konservasyonu ve Temizliği Projesi çalışmaları sırasında kullanılan malzeme dökümü şöyle;
-
2 ton kağıt hamuru,
-
1 kamyon tuvalet kağıdı,
-
400 adet bisturi, 180 el fırçası,
-
500 kilogram kimyasal pasta,
-
20 tanker saf su,
-
2 kilometre jelatin.
Mehtaplığın altınlanması için;
-
3625 plaka altın varak
Kalem işlerinin yenilenmesi sırasında;
-
200 kilogram zemin boyası,
-
20 kilogram da nakış için boya


Lezzetin Öyküsü Ana Sütünden Başladı


Bilindiği gibi insanoğlu besinini derlerken, hazırlarken, saklarken, pişirirken, sunarken lezzeti yaratma çabasını, besin kaplarına, besin tüketme ortamlarına da yansıtmış, kaplarda ve sofralarda, doğanın kendisine verdiği; güzeli arama, daha güzeli yaratma, üretme çabasını sürdürmüş ve her zaman en güzeli, en lezzetliyi aramış.
Bugün, besinde lezzete dair bilinen ne varsa, birer birer aranmış, tekrar tekrar denenmiş. Reçeteler kulaktan kulağa, kuşaktan kuşağa yayılmış ve bütün bu birikim bir öykü olmuş, uzanmış, bugüne kadar gelmiş...
Rama bu öyküyü derledi...
Rama, Anadolu'nun bilinen tüm uygarlık dönemlerine uzanarak derlediği en lezzetliyi yaratma öyküsünü, "Lezzetin Öyküsü Sergisi" adı altında, bir kültür hizmeti olarak tüketicisine sundu. Rama Lezzetin Öyküsü Sergisi'nde, Anadolu'nun bilinen tüm uygarlık dönemlerinden 1000'e yakın eser, İstanbul Akmerkez'de ve Ankara'da Gima Güriş İş Merkezi'nde sergilendi.
greenactive, Rama Lezzetin Öyküsü Sergisi ile Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği IPRA tarafından Dünya Altın Ödülü'ne layık görüldü.
IPRA Golden World Award

Bebek Emziren Kadın Heykelciği
Horoztepe (mezardan)
Erken Bronz Çağı, 3. Binin sonları, M.Ö.
Bronz, 21.5 x 6.2 x 4.1
Ankara, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, 18529
Çıplak kadın, ayakta, bebek emziriyor. Kadın, sağ elini bebeğin ayaklarının yanından geçiriyor ve bunu aşağıdan destekliyor. Sol eli ile bebeğin kafasını sol göğüse doğru bastırıyor. Beş parmak her iki elde de tek tek gösterilmiş. Kadının dar alınlı geniş bir yüzü var. Büyük ihtimalle orijinalinde bir çeşit madde ile dolu olduğu düşünülen büyük oyuklu gözlerin üzerinde kabartılmış kaşlar var. Burun geniş ve düz. Ağız, iyi belirlenmiş; kısa çenenin üzerinde çatlak durumda. Kulak memeleri delik, çok geniş kulaklar. Kafanın arka tarafına doğru, sağ tarafta, saç tokasının sembolü olduğu düşünülen sarmal bir çıkıntı var. Uzun boyun, enli omuzlar. Gövde silindir biçiminde, kalçalar dar. Pubik bölge tersine çevrilmiş üçgen şeklinde. Kalçalar arkaya doğru abartılı bir biçimde derin bir ayırım gösterilerek şişirilmiş. Bacakların üst kısmı bükülmüş. Ayaklar geri kalan bedene oranla çok büyük. Topuklar çıkıntılı. Ayak tırnakları çizilmiş.



PRSA Silver Anvil
IPRA Golden World Award
Mucizenin Başkenti Dünyaya Kapılarını Açtı
İzmir’in antik dönemde Klazomenai adı ile anılan Urla bölgesinde yürütülen kazı çalışmaları sırasında, ana kayaya oyulmuş bazı çukurlar ele geçirildi ve bu çukurların M.Ö. VI.yüzyıla ait bir yağhaneye, fabrika niteliğine ulaşmış bir zeytinyağı atölyesine ait olduğu anlaşıldı.
“Mucizenin Başkenti” diye adlandırılan bu kültür mirasımız, yürütülen kazı çalışmaları ile bütünüyle
gün ışığına çıkartıldı.
Daha sonra İşliğin, ayağa kaldırma çalışmaları başladı. Çalışmalar yine Komili’nin sponsorluğunda gerçekleştirildi. Aslına uygun olarak 2600 yıl önceki haliyle ayağa kaldırılma çalışmalarının tamamlanmasının ardından, ilk zeytin sıkımı 2600 yıl öncesinin teknolojisi kullanılarak gerçekleştirildi. “Soğuk su” ile ayrıştırılarak elde edilen zeytinyağı, tanıtım amacıyla numaralı özel şişelerle dünyanın dört bir tarafındaki gurmelere ve önemli halkla ilişkiler ajansı yetkililerine özel olarak gönderildi.
Türkiye, zeytin ve zeytinyağı üreticisi bir ülke olmasına karşın Avrupa ve Amerika’da bu özelliği ile yeteri kadar bilinmiyordu. Ancak İzmir‘in Urla ilçesinde antik çağdaki adıyla Klazomenai‘de ele geçen bu işlik, Anadolu topraklarında antik çağlardan bu yana, o dönemin şartlarıyla en son teknolojide zeytinyağı üretimi yapıldığını ortaya koyuyor. Klazomenai işte bu özelliğiyle artık “Mucizenin Başkenti” olarak anılıyor ve greenactive’in bu projesiyle Zeytin ve Zeytinyağı tarihi yeniden yazılıyor.
greenactive 8 yıl süren bu projesiyle,
PRSA Silver Anvil ödülü ile IPRA’nın Golden World Award ödülüne layık görüldü.


Özel Ustalar Özel Malzemelerle Kullanıldı
İşliğin yapımında görev alan ustalar ile kulllanılacak malzemeler özenle seçildi. Bulgulardaki gibi subasman katında kullanılan Urla taşları yine Urla'nın ünlü taş ustaları tarafından işlendi. Duvarda yaklaşık olarak 4 bin kerpiç kullanıldı. Özel kalıplara dökülen 40 cm x 40 cm boyunda 12 cm kalınlığında hazırlanan kerpiçlerin yapımında saman, hayvan gübresi ve keçi kılı kullanıldı.

Novartis
Dünya genelinde 140 ülkede 70 bin çalışana sahip Novartis araştırma bütçesiyle, benzer çalışma alanlarında dünyanın en büyük AR-GE yapan kuruluşlarının başında geliyor.
Sağlık Sektöründe ilkler zinciri
Novartis söylemi: Önce İnsan Önce Sağlık
Novartis ürünleriyle pek çok yeniliğe imza attı, kurumsal projeleriyle sektörde hep ilkleri gerçekleştirdi…
Hasta Yakınları için onbinlerce sayfa ile titizlikle hazırlanan hasta yakını web sitesi, advertorial çalışmalar,
Türkiye’yi tarayan Sağlık Vagonu…
Sağlık editörleriyle düzenlenen bilgilendirme toplantıları…
Sağlık sektörüne bakışımız ve farklı yaklaşımımız, ortaya çıkan farklı çalışmalara damgasını vuruyor ve
hala ilk olma özelliğini taşıyor.
Novartis Sağlık Vagonu
Hasta ve hasta yakınlarının yaşam kalitesini yükseltmeye yönelik eğitim toplantılarının gerçekleştirildiği Novartis Sağlık vagonu ile Metabolik Sendrom Derneği (METSEND) tarafından ''Türkiye Kardiyo-Metabolik Risk Faktörleri'' bölgesel haritaları da çıkartıldı.

Ulusal Ödüller

Cansuyu Projesi Dünya Tüketici Günü Ödülü

İst.Üni. İletişim Fak. Yılın (1999) En İyi PR Ajansı Ödülü

İst.Üni. İletişim Fak.
Yılın En İyi PR Ajansı Ödülü

Cif Topkayı Sarayı Projesi Kültür Bakanlığı Ödülü

Cansuyu Projesi Çevre Bakanlığı
Çevre Beratı
